بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَٱلۡتَفَّتِ ٱلسَّاقُ بِٱلسَّاقِ ٢٩

(26-30) Hayır, can boğaza dayandığı, “Kimdir (bunu) iyi edecek?” dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.

– Diyanet İşleri

إِلَىٰ رَبِّكَ يَوۡمَئِذٍ ٱلۡمَسَاقُ ٣٠

(26-30) Hayır, can boğaza dayandığı, “Kimdir (bunu) iyi edecek?” dendiği, (ölmek üzere olanın da) bunun ayrılış olduğunu bildiği, bacakların birbirine dolandığı zaman, işte o gün sevk ediliş, Rabbinedir.

– Diyanet İşleri

فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّىٰ ٣١

O, (Peygamberi) doğrulamamış, namaz da kılmamıştı.

– Diyanet İşleri

وَلَٰكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ ٣٢

Fakat yalanlamış ve yüz çevirmişti.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ ذَهَبَ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِۦ يَتَمَطَّىٰٓ ٣٣

Sonra da kasıla kasıla ailesine gitmişti.

– Diyanet İşleri

أَوۡلَىٰ لَكَ فَأَوۡلَىٰ ٣٤

(34-35) “Bu azap sana lâyıktır, lâyık! Evet, lâyıktır sana, lâyık!” denecektir.

– Diyanet İşleri

ثُمَّ أَوۡلَىٰ لَكَ فَأَوۡلَىٰٓ ٣٥

(34-35) “Bu azap sana lâyıktır, lâyık! Evet, lâyıktır sana, lâyık!” denecektir.

– Diyanet İşleri

أَيَحۡسَبُ ٱلۡإِنسَٰنُ أَن يُتۡرَكَ سُدًى ٣٦

İnsan, kendisinin başıboş bırakılacağını mı zanneder.

– Diyanet İşleri

أَلَمۡ يَكُ نُطۡفَةٗ مِّن مَّنِيّٖ يُمۡنَىٰ ٣٧

O dökülen meniden ibaret az bir su değil miydi?

– Diyanet İşleri

ثُمَّ كَانَ عَلَقَةٗ فَخَلَقَ فَسَوَّىٰ ٣٨

Sonra bu, bir “alaka” oldu. Derken Allah onu yaratıp güzelce şekillendirdi.

– Diyanet İşleri

فَجَعَلَ مِنۡهُ ٱلزَّوۡجَيۡنِ ٱلذَّكَرَ وَٱلۡأُنثَىٰٓ ٣٩

Nihayet ondan da erkek ve dişi iki eşi var etti.

– Diyanet İşleri

AYARLAR
Okuyucu